Cilt, çevresel faktörlerden en çabuk etkilenen organımızdır.
Vücudu dış etkenlere karşı savunan bir mekanizma görevi görmesi sebebiyle oldukça hızlı reaksiyon verebilir.
Özellikle bebeklerin daha hassas bir cilt yapısına sahip olmaları, tepki verme sürecinde hızlanmaya sebep olur.
Bebeklerde cilt hastalıkları; kaşıntı, döküntü, kuruluk, pullanma gibi bulgularla ortaya çıkabilir.
Uzmanlara göre birçoğu kendiliğinden iyileşebilir, fakat bazı türleri bebeklerin günlük yaşamını olumsuz yönde etkileyebilmektedir.
BEBEK CİLDİNİN ÖZELLİKLERİ
- Cilt yapıları normalden daha incedir.
- Vücutlarının dış katmanı normal insanlara göre daha az sebum (yağ) üretir.
- Kolajen yapı gelişimini tamamlamamıştır.
- Deri elastikiyeti tam değildir.
- Ter bezleri tam olarak gelişmemiştir.
- Vücut ısısını korumakta zorlanırlar.
- Deri salgılarının üretimi düzenli değildir.
BEBEKLERDE GÖRÜLEN CİLT PROBLEMLERİ
LANUGO
Bebeklerin özellikle de erken dünyaya gelen prematürelerin vücudunda görülen ipeksi yapılı ince ve yumuşak tüylere lanugo tüyleri adı verilir.
Lanugo tüyleri omuz, kulak, alın, sırt ve yüzde daha sık ortaya çıkar ve siyah renkli ya da renksizdir.
MİLİA
Cildin en üst katmanında meydana gelen iğne ucuna benzer beyaz renkli kistik kabarcıklara milia adı verilir.
Göz altları, yanaklar ve yüz bölgesi en sık oluştuğu yerlerdir. Milia, görünümü nedeniyle yağ bezeleri ile karıştırılabilir.
Fakat yüzeyde bulunan keratin yapılardan oluşur. Yenidoğan bebeklerde sıklıkla görülür.
CİLT KURULUĞU
Deride yeterli sebum üretiminin olmayışı bebeklerde cilt kuruluğu sorununun daha sık ortaya çıkmasına neden olabilir.
Cilt kuruluğu bulunan bir bebeğin teni, özellikle yüz, kol ve bacakları pul pul görünür ve soyulur.
Bu durum, vücutta yeterli nem dengesinin sağlanamamasından kaynaklanır.
Cilt kuruluğunda genetik faktör oldukça etkilidir.
PİŞİK
Bebek cildi denince akla ilk gelen sorunların başında pişiktir.
Pişik, genellikle bez bölgesinde deri tahrişi şeklinde ortaya çıkan kırmızı kabarık döküntülerdir.
İdrardaki amonyağın ve dışkıdaki bakterilerin deriye uzun süreli teması cilt tahrişine yol açar ve pişik oluşturur.
Bunun sonucunda ciltte yanma, acı ve kaşıntı meydana gelir.
Pişik sadece bez bölgesinde değil, sıcak havalarda vücudun katlanma bölgelerinde de görülebilir.
PİŞİK YARASI
Pişik yarası, pişiğin bir mantar veya bakteri enfeksiyonu ile birleşerek ilerlemiş versiyonudur.
Pişik görüntüsünden farklı olarak tahriş olmuş bölgenin çevresinde kabarık ve kızarıklıklar olur.
Pişik yarası, pişik kadar kolay iyileşen bir deri tahrişi değildir.
İSİLİK
Ter bezi kanallarının tıkanması nedeniyle ortaya çıkan minik kırmızımsı döküntülere isilik, tıptaki adı ile miliaria denir.
İsiliğin oluşma sebebi, ter bezleri henüz tam olarak çalışmayan küçük bebek ve çocukların aşırı nemli ve
sıcak ortamlarda bulunduklarında vücutlarını soğutmak için aşırı terlemesi sonucunda cilt gözeneklerinin tıkanmasıdır.
Sıklıkla boyun, göğüs, kol, bacak, burun, alın gibi bölgelerde ve dirsek ile diz kapaklarının katlı kalan iç kısımlarında meydana gelir.
ATOPİK DERMATİT
Bebek ve çocuklarda en yaygın görülen hastalıklardan biri de atopik dermatit olarak bilinen alerjik bir deri hastalığıdır.
Atopik dermatit, cilt kuruluğunun ilerlemiş bir versiyonudur.
Deride kaşıntı, kuruma, kızarma ve kabarık döküntüler şeklinde kendini belli eder.
Daha çok birkaç haftalık bebeklerde ve 5-6 yaşlarındaki çocuklarda ortaya çıkar.
Alerjik bir sorun olması nedeniyle polen, toz, besin veya hayvan alerjisi ile ortaya çıkabilen bir rahatsızlıktır.
Ayrıca terleme ile hastalığın şiddetinde artış gözlemlenebilir.
EGZAMA
Atopik dermatitin ilerlemiş hali bebeklik egzaması olarak bilinen bir cilt hastalığıdır.
Ailede saman nezlesi, astım gibi alerjik hastalıkları olan bireyler varsa bebekte egzama oluşma olasılığı daha yüksektir.
Yani aynı atopik dermatit gibi egzama da alerjik faktörlerden etkilenir.
Deride sulanma, kaşıntı, kuruluk ve kabarıklık gibi belirtilerle kendini gösterir.
Yanaklarda kızarıklık ve soyulma, saç derisinde ise kabuklanma şeklinde oluşabilir.
Bunun dışında vücudun boğum ve katlanma yerleri ile kulak arkası ve koltuk altları en sık görülen bölgelerdir.
KONAK
Bebeklerde en sık karşılaşılan deri hastalıklarından bir diğeri de konaktır.
Saç derisi, kaş, alın, boyun, kulak arkası gibi yağ üretiminin daha fazla olduğu bölgelerde kırmızı pullanmalar şeklinde ortaya çıkan
döküntülere konak veya tıptaki adı ile seboreik dermatit adı verilmektedir.
Konak, kuru ve pul pul bir görünüme sahiptir.
Zamanla soyulmalar şeklinde görülebilir.
Sorun ilerlediğinde kabuklar sarı renkli, kalın ve bazen kötü kokulu topaklara dönüşebilir.
Genellikle kafa derisinde, kaşlarda ve kulak arkalarında daha sık rastlanır.
Nedeni tam olarak bilinmemektedir.
TOKSİK ERİTEMİ
Sivilceye benzer bir görünüme sahip olan, çevresi kırmızı, ortası sarımsı veya beyaz renkli döküntülere toksik eritem adı verilir.
Toksik eritemi sivilceden farklı olarak daha kabarık bir yapıya sahiptir.
Oluşma sebebi tam olarak bilinmemektedir, ancak yenidoğan bebeklerin neredeyse yarısında karşılaşılan bir sorundur.
Genelde kol, bacak, boyun ve yüz bölgesinde ortaya çıkar.
YENİDOĞAN AKNESİ
Akne daha çok ergenlik döneminde ortaya çıkan bir cilt problemi olarak bilinse de bebeklerde de görülebilmektedir.
Doğumdan bir süre sonra (Birkaç gün veya bir iki hafta sonra) bebeğin yanak, alın, burun gibi bölgelerinde beliren ve çapı 1 cm’e kadar
ulaşan kırmızı renkli kabarıklıklara yenidoğan aknesi denir.
Bu kadar erken bir dönemde görülmesinin asıl sebebi, annenin hormonlarının anne karnındaki bebeğe geçmesidir.
Yenidoğanda bu hormonların etkisinin bir sonucu olarak bu tür akneler ortaya çıkabilir.